Sanat Neden İhtiyaçtır?

Sanat Neden İhtiyaçtır?

YAZAN: RABİA GÖKÇE YAZICI

İlk insanlar, buzul çağı sonrası, beslenme ve barınma şartlarının iyileşmesiyle Maslow’un piramidinin en tepesine tırmandı ve böylece insani becerilerini keşfettiler. Bu keşif birden sanatı doğurdu.

eller_magarasi

Eller Mağarası, Arjantin, MÖ 7300

Bu duvardaki el izleri insanoğlunun muazzam mağara sanatına bir örnek. Elbette ki bu resim, geçmişten günümüze ulaşan ilk ve tek mağara resmi değil. Diğer resimlerden farkı sanatsal bir içgüdüyle yapılmış olma ihtimali. Bu el izleri belki de bir varoluş simgesidir. Varoluş… İşte sanat tam da burada devreye giriyor.

Binlerce yılın ardından insanlık değişti ve insanoğlu kendini ifade edebilmek için sayısız yöntem türetti. Artık sadece mağaranın duvarlarına resim çizmiyoruz. Sokak duvarları tuvalimiz oluyor, tiyatro sahneleri evimiz, kalemler yoldaşımız… Bütün bunlar bize gösteriyor ki sanat aslında herkes için farklı tanımlara sahip. Çok renkli ve çeşitli. Herkesin ortak paydada buluştuğu fikir ise şu: İnsanoğlu sanatı varoluşsal bir temel ile, kendilerini ifade etmek için kullanıyor. Peki kendimizi ifade etmeden yaşayamaz mıyız?

Elbette ki yaşarız fakat nefes almaktan ibaret olan bir yaşam, yaşamak mıdır? Üretmeden, düşünmeden, öğrenmeden, öğretmeden… Nasıl ki hayatta kalmamız için karşılamamız gereken temel ihtiyaçlarımız var sanat da insan olabilmemiz için ihtiyacımız olan yegane şey aslında. Sosyal bir canlıyız. Düşünüyoruz, hissediyoruz. Çoğu zaman hislerimize göre kararlar alıp ona göre rotalar belirliyoruz. Varolmanın karmaşasında kendimizi bulmamız birincil isteğimiz oluyor bu yüzden de sanata başvuruyoruz. Kendimizi bulmaktan öte, kimi zaman da sadece aktarmak isteyip yine sanata koşuyoruz.

İnsanca yaşayabilmek için bu dünyada var olma savaşımızın en büyük ve etkili silahı sanatı kullanıyoruz.

Sanat biziz. Sanat içimizde.

Back to blog

Leave a comment

Please note, comments need to be approved before they are published.