YAZAN: DİLEM CENGİZ
Yaşadığımız çağda kültürlerin birbirinden etkilenme ve birbirlerini dönüştürme hızları giderek artıyor. Klasik çağların aksine günümüzde hangi kültür nereden doğdu, yeni denebilecek akımların kaynağı ne gibi soruların izlerini sürmek de zorlaşıyor. Çünkü her şey günden güne daha kompleks bir hal alıyor. Bizim coğrafyamızın ise son yıllarda, sıklıkla popüler kültür alanında en çok etkileşime girdiği ülkelerden biri Kore. Müzik, televizyon programları ve edebiyat alanlarında yapılan birçok üretimin arkasından genellikle Kore çıkıyor. Bunun en sık karşımıza çıkan örneklerinden biri tabi ki Kore dizileri ve onların Türkiye televizyonları için yapılan uyarlamaları. Güncel işlerde kültürel kodlar birbiriyle uyumlanıyor olsa da Kore’nin kendine has ve pek bilinmeyen geleneksel, köklü bir sanat geçmişi var.
Gugak
K-Pop deyince aklımızda aşağı yukarı bir fikir oluşuyor, bir yerlerden tanıdık ve popüler geliyor. Fakat “gugak” deyince? Gugak, tam olarak “ulusal müzik” anlamına geliyor.
Geleneksel Kore müziğini, batı müziğinden ayırmak amacıyla, müzikten sorumlu genç bir devlet memuru olan Jangagwon tarafından kullanılır. Gugak kendi içerisinde birkaç farklı türe ayrılır. Pansori, bir davulcu ve bir şarkıcı tarafından performe edilen uzun bir vurmalı müzik türüdür. Yaşayan birçok Pansori şarkıcısı Güney Kore devleti tarafından “ulusal hazineler” olarak görülür. Sinawi ise Şaman ritüellerinde kullanılan, müzisyenin doğaçlamasıyla ortaya çıkan bir türdür. Samul Nori de yine vurmalı bir müzik türü. Dört nesne anlamına gelen “Samul” ve oyun anlamına gelen “nori” kelimelerinden oluşuyor. Kırsal bir halk geleneğini sahneye taşıyan topluluk olan Samul Nori ile bilinir. Geleneksel Kore müziğinin en popüler türlerinden biri olan Sanjo ise hızlı tempoda ve duraklama olmadan çalınır. Gayageum, janggu, danso, kkwaenggwari, haegeum gibi çalgılar geleneksel Kore müziğinde sıklıkla kullanılanlar arasındadır.
Kaligrafi
Kore’nin Çin etkisi altındayken geliştirdiği el yazması sanatıdır. Kaligrafi, hat sanatından bağımsız bir sanat türü olsa da bu iki form da benzer teknikler kullanır. Her ikisi de “çalışmanın dört arkadaşı” olarak tasvir edilen kağıt, fırça, mürekkep taşı ve mürekkep çubuğu malzemelerini kullanır. Zamanının usta kaligraflarını etkileyen ve hala Kore’de ününü koruyan Kim Jeong-hee (1786-1856) Chusache veya Chusa Stili olarak bilinen kendi tarzını geliştirmiştir.
Seramik
Goryeo Hanedanlığı süresince, Kore seramikleri ustalıklarıyla dünyaca ün kazanır. Günümüzde hala ilgi çeken Kore seramikleri temel olarak üçe ayrılır: Chepngja (mavi-yeşil seladonlar), Buncheong (fayans) ve Baekja (beyaz porselen). Chepngja yaklaşık 1.000 yıl önce Goryeo çömlekçilerinin geliştirdiği taş eşyalardır. Yeşilimsi mavi yüzeyi ve Kore kakma tekniği ile süslenir. Baekja türü seramikler ise Joseon Dönemi seramik sanatını temsil eder. Bunların bazılarının yüzeyi süt beyazken bazıları ithal edilen oksitli demir, bakır veya kobalt mavisi ile boyanır. Buncheong türü seramikler 1392’de krallığın yıkılmasıyla Goryeo çömlekçileri tarafından yapılır. Birkaç farklı teknik kullanılarak yapılan basit dekoratif tasamlar olarak nitelenir.

Kore’nin geleneksel sanatlarının temelinde elbette resim sanatı da var. Antik zamanlardan bugüne Kore’de önemli bir yer kaplayan resim sanatı, üretildikleri dönemin etkilerini taşıyor. Ancak Kore resim sanatını başka bir yazıda, detaylı olarak sizlerle paylaşmak istiyorum. Sanatla kalın!